- içinde duran
итыр
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Enver Duran — (2011) Enver Duran (* 19. Juni 1945 in Bursa) ist ein türkischer Medizinprofessor, Spezialist der kardiologischen Chirurgie und Rektor der Trakya Universität Edirne. Inhaltsverzeichnis … Deutsch Wikipedia
Enver Duran — Prof. Dr. med. (June 19 1945 in Bursa) is a Turkish Medicine Specialist of Thoracic Cardiovascular Surgery, University Professor and Chancellor (Rector) of the Trakya University Edirne. Biography His Education begun at the Resit Pasa Primary… … Wikipedia
kayıngiller — is., ç., bit. b. İki çeneklilerden, palamut diye adlandırılan, meyveleri yüksüksü bir kadehçik içinde duran, kayın, meşe, kestane vb. kerestelik orman ağaçlarını içine alan bir familya, palamutlular … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizi — is. 1) Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra İki dizi inci. 2) Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön… … Çağatay Osmanlı Sözlük
can direği — is., müz. Kemanın içinde, alt ve üst kapakları arasında dikili duran çubuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
cansız — sf. 1) Canını yitirmiş, ölmüş Cansız bir kuş. 2) Canlı olmayan (varlık), camit 3) zf., mec. Güçsüz, mecalsiz bir biçimde Nil in deminden beri avucumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor. R. H. Karay 4) mec. İlgi uyandırmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
halkçılık — is., ğı 1) Bireyler arasında hiçbir hak ayrılığı görmeme, topluluk içinde hiçbir ayrıcalık kabul etmeme görüş ve tutumu, popülizm 2) XX. yüzyılda Fransa da ortaya çıkan, yoksul halkın yaşayışı ve duyguları üzerinde duran bir edebiyat çığırı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçkın — is. 1) Bir yerden veya bir işten kaçmış kimse Doktor kaçkını nice manyaklar içinde, narsist kompleksine müptela olanlar sandığınızdan çoktur. H. Taner 2) İnsanlardan uzak duran, insan içine çıkmak istemeyen kimse Birleşik Sözler dayak kaçkını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oda — is. 1) Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz Hâlâ kapısı aralık duran odaya doğru koştu. S. F. Abasıyanık 2) Serbest meslek … Çağatay Osmanlı Sözlük
orta — is. 1) Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre Yılın ortası.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük